ＥＮ ＳＡＭＩＭＩ ＡＭＥＲＩＫＡＮ ＤＩＺＩＳＩ; ＳＨＡＭＥＬＥＳＳ

              
            

              ◇ ｓｈａｍｅｌｅｓｓ ◇

 》Shameless; anlatılmaz izlenir dermişim 🤗 Bu dizi hayatınızda izleyeceğiniz en samimi dizidir. Öyle vıcık vıcık Türk dizilerine, klişe amerikan dizilerine benzemez.

》Dizinin konusuna gelirsek dizi bi aile dizisi. AMA SAKIN AİLENİZLE İZLEMEYİN!!Çünkü dizimiz ne kadar bi aile çevresine dönsede açık seçik sahneler var neyse. Gallagher ailesi. Utanmaz bi baba, herşeyi çekip çeviren bi abla ve birbirinden değişik kardeşler etrafında dönen bir dizi. 

Bu diziyi izlerken bu ailenin içinden biri olmayı isteyeceksiniz. Yani ben istedim, baya istedim yani 🤔

Dizi replikleriyle, oyuncularıyla, senaryosuyla kendini sevdirip sizi içine çekiyor.

  

Dizimizin evi çekip çeviren küçük yaşlarda üstüne çok büyük sorumluluk alan fedakar ablamız Fiona. Kendisi bazen beni yaptıklarıyla çıldırtsada genel olarak seviyoz. 

Utanmaz babamız Frank. Frank alkolik hatta alkolik demek az kalır adam annesinin karnından çıkarken elimde bi şişe şarapla çıkmış o derece bi bağımlılık😏 Neyse Frank in en sevdiğim yanı bazen siyasi iğnelemeler yapması. Ve bu konularda haklı olması...

 Ve dizimizin zeki ama serseri çocuğu Philip. Ailede herkez ona Lip diyor genelde. Aile de tek üniversiteye gidebilecek durumdaki kişi Lip'tir. Fiona dan sonraki en büyük kardeştir.

                                   

Ian Gallagher. Kendisi benim favorim🤗 Ian askeri okula gitmek istemektedir.Oldukça dayanıklı bi çocuktur . Bu arada kendisi gay ve bunu ailesi bilmemektedir.

 Kevin and Veronica. Dizide Gallagher ailesinin komşuları ve güvenilir tek dostlarıdır. Dizide en çok güldüğüm sahneler Kev and V nin sahneleri. Kev and V aynı evde yaşıyorlar fakat evli değillerdir. 

Debbie ve Carl. Carl hayvanları sevmeyen, silahları ve esrarı seven bi çocuktur ve bir zenci olarak yaşamak istemektedir. 

Debbie ise Carl ın tam zıttı iyilik perisidir. Unicef e para bağışlamak bile istemektedir. ( Daha sonra bu kızımız fıttırıyo tabi o ayrı mesele.)

Birde Mickey'imiz var. 😍 Kendisi Chicago'daki

en pis beyaz çocuklardan biri ve Ian'ın sevgilisi.  

Dizide beni en çok şaşırtan kişi Mickey'di. Gay olması beni şok etmişti.

Karakterlerimiz böyle. Diziye hele bi başlayın başta ne demek istediğimi o zaman daha iyi anlarsınız. Dizi hep güldürüyor değil ama bazen cidden sol cigerim gidiyo yani kederden izlerken ha bi de Monica var anneleri. Yazmiyim onu hiç sevmiyon çünkü. Bi kaç tane de replik veriyim ben;

Frank'in Tanrı'ya diss atması 😜

 Svetlana'dan bayanlara tavsiyeler;

Carl ve özlü sözleri; 

Siz hala okuyomusunuz amınakoym

, siktir olup gidin ve dizinin ilk bölümü açın 🤗

                      ඛ  Esҡiγi Öẕℓεɱεҡ 

  Eskiyi özledim en çokta... Geçmişi.. Öyle aşkından yanıp tutuştuğum birini falan özlemiyorum. Aslında ironik bir durum yaşadığım. Ben eski yaşadıklarımı,eski yaşadığım yeri özledim.
Eski arkadaşlıklarımızı, mahallemizi ölesiye özledim...

Baştan aliyim ben en iyisi. Biz yaklaşık 6 ay önce taşındık. Ev sahibi ile ilgili sorunlar yüzünden taşındık. Yeni taşındığımız yere hiç mi hiç alışamadım... Eskiden evimizin güzel bir balkonu vardı miss gibi  bir manzarası, güzel kahvaltıların yapıldığı bir masa vardı... Özledim be onları bile özledim..

Bazılarınız bu yazıyı okurken bile ne anlatıyo bu salak diyor olabilirsiniz... 
Doğaldır. :)

Ama işte... Yazın 3 arkadaş dışarı çıkıp mahallede bacaklarımız 

kopana kadar yürümeyi özledim.

Yürürken birbirimize salak saçma şeyler anlatıp 

kahkaha atmayı ve Sevim ablanın bize kızmasını 

bile özledim... Küstüğüm arkadaşımla birbirimizi 

dik dik kesmemizi özledim. Mahallede çiğdem yiyip 

arabaları kesmeyi, laf atmayı özledim :(

   Cerenle oyunlar oynamayı, küstüğüm arkadaşıma hava atmayı, bize gece bağırmayın diyen teyzeleri, yolda saat gece 12'de şemmame çekmeyi, Süleyman abiden korkmayı, babamın ve abimin mahalledekilerle kavga etmesini bile özledim lan.



Halbuksam ben istemiştim taşınmayı bok var gibi... Aklıma sokayım ben! Rahat götüme batıyodu ya. İlla bişeyden pişman olmam gerekiyor. :( Herneyse hala okuyorsan sadece pişmanım ve üzgünüm. Ama şuan geri taşınma ihtimalimiz de var %20 kadar da olsa. Sırf bu bile umut verici bir durum benim için. Ama uğraşıcam bakalım geri taşınmaya. Umarım geri taşınırız☹. Okuduğun için teşekkür ederim senin için ne kadar saçma ve değersiz bir yazı olsa da benim için anlamı büyüktü. Teşekkür ederim:)
                            

                                           ඬ Wąŋɧεđą ඬ

           IS : Oтσкσ dємσ σηηα dємσ ηαi ѕєi

       

 

                    ☁Türkçe Adı:  Ne erkek cinsiyetli ne de bayan cinsiyetli.

                                                  ☁Tür: Dram - Gizem

                                                  ☁Yayın Tarihi: 2011

                                                  ☁Bölüm Miktarı: 10

Oγųŋƈųℓąŗ

                             ☤Hoshino Haru - Saki Fukuda

                             ☤Aihara Miwako - Ayame Gouriki

                             ☤Ibuki Kenji - Inoue Masahiro 

                             ☤Saito Leon - Irie Jingi 

                                         KONUSU

Hoshino Haru (Fukuda Saki)  doğduğunda IS adı verilen değişik bir hastalıkla dünyaya gelir. Bu hastalığın türkçe karşılı erdişi. Yani hem erkek hem de kadın özelliklerini, cinsiyet özelliklerini bir bedende toplanıyor. Değişik bir hastalıkmış ama bence öyle utanılacak bir şey değildi bu. Bu kişinin kız mı erkek mi olduğuna aile karar verip doğduktan sonra ameliyat oluyorlar.

Saki'de doğduğunda kütüğüne yani kimliğine kız olarak kaydediliyor. Çünkü vücudunda testis hormonu bulunamıyor. Östorojen  hormonu ( kadın hormonu) bulunuyor. Doktorlar eğer ameliyat edeceksek sadece kadın olarak yaşayabilir diyorlar bu yüzden kız olarak kaydediliyor kimliğine. Neyse ama Saki küçüklüğünden beri kız oyunlarına, kıyafetlerine merak salmıyor bu yüzden ailesi de onu erkek olarak yetiştiriyor. Daha sonraları bir kız kardeşi daha doğuyor o bile ağabey diyor kendisine.

Ben ailenin tutumunu çoook beğendim Saki'ye karşı. Daima olumluydular. Keşke gerçekte de insanlar bu kadar önyargısız olabilse :( Neyse... Dediğim gibi kızımız erkek gibi yetişiyor ta kii liseye kadar...

Saki ' nin babası pasta ustası ve kendi dükkanı vardı fakat Saki doğduktan sonra kapatmak zorunda kalıyorlar.Çünkü Saki doğduğunda babası sürekli annesiyle  hastane de kalıyor ve borç üzerine borçlar geliyor ve kapatıyorlar dükkanlarını. Neyse kızımız da bunun sanırım kendisi yüzünden olduğunu düşünüp pasta ustası olmak istiyor babası gibi ve babasıyla beraber dükkan açmak istiyor. Sırf bu hayali yüzünden çok sevdiği futboldan vazgeçiyor. Ve lise de asşçılık dersleri veren tek okul var veee oda kız lisesi... Geldik zurnanın zırt dediği yere.

Okul müdürleriyle görüşüyorlar ailesi Saki'mizin. Ama müdürlerde kız olarak gelirse olur diyorlar. Saki'de sadece 3 yıl sürecek kafasıyla bunu kabul ediyor.

Neyse kızımız okula biraz erken gidiyor. Okulun kapısıda kapalı. Daha sonra farkediyor ki onun gibi bekleyen birisi daha var. Herneyse ikisi arkadaş oluyorlar. Bu kız da da değişik şeyler seziyorum ama hadi bakalım.

Bir de tatlı mı tatlı bir futbolcumuz var. O da Saki'mizden hoşlanmaya başlıyor nasıl olduğunu anlatmıycam yoruldum ya :)

Benden buraya kadar, gerisini de izleyin, izlettirin bence oldukça güzel bir dizi. Önyargılardan nasıl kurtulunacağını ve arkadaşlığı güzel vurgulamış ve anlatmış. 

Okuduğunuz bana katlandığınız için teşekkülerrr :)) Bu da benim kendi kapak tasarımım;

Red Candy / Mini Dizi Tanıtımı ✏

                                             Rεđ ƈąŋđγ 

                                  Filmin herhangi bi kapağını bulamadım.  Kendi Kapak Tasarımım;

                                                      ◈Türkçe Adı; Kırmızı Şeker

                                                      ◈Tür; Romantik-Komedi-Melodram

                                                      ◈Bölüm sayısı; 1

                                                      ◈Yayınlandığı Kanal; KBS2

                                                      ◈Yayın Tarihi; 2010

        

» Oyuncular

              ぃ Lee Jae-Ryong → Jae-Bak

              ぃPark Si-Yeon    → Yu-Hee

              ぃ Kim Yeo-Jin    → Min-Jung

                                    ࿂ Kσηυѕυ ࿂

»Jae-Bak amcamız 40'lı yaşlarında yetişkin bir adamdır. Ailevi problemleri vardır. Eşiyle sürekli bir tartışma halindedir. Boşanmayı düşünüyordur. 

                        

Amcamız hayatından, ailesinden ve işinden bunalmıştır. Amcamız işe metroyla gidiyor. Ve metroda her sabah karşılaştığı elinde sürekli olarak kırmızı bi lolipop bulunduran bi kızı izlemekten hoşlanır. Tabi kızımızdan da hoşlanır ama bir türlü ona açılamamıştır. 1.sebep kendisi evlidir ve 2 çocuğu vardır. 2.sebep oldukça utangaç bir insandır.

Bu arada ikisi aynı yerde çalışıyordur. Ahjussimiz Kitap evi yani yayın evinde ekip lideridir.Kızımız ise oraya yeni gelmiş bir satış danışmanıdır. Herneyse bir gün yine metroda kızımızı izlerken ahjussimiz kızımızın yanına oturur. Ve sohbetleri koyulaşır. Tabi bunu yapmasını sağlayan bir olay var onu da izleyin öğrenin spoiler vermeyelim.

Bu arada aynı yerde çalışıyorlardı yazmıştım. Ahjussimiz kızımızın evini öğrenir bu yolla. Ve 100 gün boyunca onu izler , evine kadar takip eder.Yanlış anlaşılmasın sapıklık manasında değil tamamen saf kalplilikle yapılan bir takip bu :D

Herneyse ahjussimiz bu kıza bir gün duygularını itiraf eder. Zamanla her ikisi de birbirine bağlanır ve güçlü duygular beslemeye başlarlar. Fakat....

Jae-Bak yani ahjussimiz Yo-hee yani kızımız hakkında kötü dedikodular duymaya başlar ve ilişkileride sarsılmaya başlar...

ஐBenim yorumum ise mini dizi aslında film de işte neyse güzeldi ben zaten böyle yasak aşk filmlerini severim :D Konu itibariyle güzeldi. Oyuncularda eh işte yani. Sonu bence biraz gereksizdi abartı olmuştu daha umutlandırıcı güzel olabilirdi. Fazla gerçekçi olmuştu sonu. Bunun dışında çerezlik bir diziydi. Boş vakit öldürmelik bir mini dizi. Okuduğunuz için teşekkür ederim. :D

Kül Kitabı ✎

                                                    ҡüℓ

                                                                   ༄ Orjinal Adı; Ash
                                                                   ༄Yazar; Shani Petroff & Darci Manley
                                                                   ༄Yayınevi; Novella Dinamik
                                                                   ༄Çeviri; Tuba Özkat
                                                                   ༄Sayfa Sayısı; 464
Arka Kapak ;

₪ Kader önceden belirlendi. Yönetim tarafından sıkıca kontrol ediliyor. Değiştirilemez.

Madden Summer bir Mor olarak doğdu. Sistemin en yüksek halkası. Kaderi Yediler bakanı olmak.

Dax halkanın alt tabanı olan Kül, bir Renksiz. Kaderinde gerçekleştirmesi gereken hiçbir şey yok. Buna rağmen hayatından vazgeçmiş değil. Statüsünün onu tanımlamasına izin vermeyecek. 

Dax ve Madden'in yolları, özgürlüklerini kazanmak için verecekleri mücadelede hiç beklemedikleri bir şekilde birleşecek.

Peki kaderleri için savaşmaya gerçekten hazırlar mı?

Bana göre kitap nasıldı; 

Öncelikle kitap bir Distopya. Kitabın başları beni hiç sarmamıştı. Hayal etmesi zor olmuştu. Bu yazarın anlatımından mı yoksa benden mi kaynaklanıyor bilemiyorum artık ^^ Sanırım 100'den sonraki sayfalardan sonra kitap canlanmaya başlıyor.  

Kitapta bir kast sistemi var. Biraz Uyumsuz serisini andırdı kitap bana. Ama her distopya birbirine benziyor zaten. Bu kitabı alma sebebim distopya olması değildi aslında iki yazarının olmasıydı. Kitap bir Dax'ın bir de Madden'ın ağzından yazılmış. Favorim Dax'tı ama daha heyecanlıydı. Kitap genel olarak güzeldi. Kader ve kast sisteminin üzerinde çok durulmuş. Sonu bence oldukça güzeldi. Öyle şok etkisi yaratmamış ama iyiydi işte ^^ 

ඈŞu tekerlemeyi de çok sevdim... Çevirmen yazık ne zor olmuştur bunu çevirmek hakkını vermek lazım :D

Bu söz Madden'a ait. Maşallah 70lik dedeler gibi laflar ediyordu kızımız ama olsun seviyorduk kendisini.

Bu da benim kapak tasarımım;

Umarım beğenmişsinizdir. Okuduğunuz için teşekkürler tekrar görüşmek üzere...